hayat ve müzik

Kendi kendime hayat ve müzik üzerine konuşuyorum. Allah sonumu hayretsin.

Cuma, Mart 10, 2006

Hep eskileri dinliyorum :(


Toto'nun yeni albümünün şarkıları bir bir elime düşmeye başladı. Steve Lukather'a attığım maile "organizatörler yüzünden" şeklinde cevap vermişti. İstanbul'a gelmemelerinin nedeni buymuş. Madem siz istanbul'a gelmiyorsunuz o zaman ben sizin yanınıza gelirim dememi bekledi herhalde Luke. Hiç de onu yapmaya niyetim yok gelin burda açıkhava da efendi gibi Rosanna çalın bende kendimden geçeyim. Neyse onlar Türkiye'ye gelene kadar bende netten indireceğim albümlerini. Zaten orjinalini almak için gezmediğim yer kalmadı, henüz hiç bir yere gelmemiş albüm. Kim dinlesin bu ülke de Toto'yu :) Toto argoda popo demek zaten bizde.
Albümün hepsi elime geçince adam gibi bir albüm kritiği yazacam. Gerçi bize mi kalmış bu adamları eleştirmek. Neyse işte bu arada "Let it Go" diye bir parça var ki tam bir Toto klasiği. Ama yeni aldıkları klavyeci lead vocalleri yapmış benim kulağıma biraz yabancı geldi. Ben bu şarkının sound ına uygun olarak Joe Williams ı istedim utanmazca. Gelmiş geçmiş en iyi rock vokalistlerinden biri olan bu adam ama bir türlü hakettiği üne kavuşamadı. Belki de kendisi bu kadar ünü istememiştir?Luke bir ara Bobby Kimball'ın uyuşturu problemi nedeniyle gruptan uzaklaşması sırasında Mr. Big vokalisti Eric Martin'i gruba vokalist olarak önermiş. Ancak rahmetli J.Porcaro -yanılmıyorsam- Joe Williams'ı seçmiştir. Grubun abisi olarak onun dediği olmuş tabiki. Zaten Eric Martin'inde olduğu bir Toto'yu bünyem kaldırmazdı.
Eric Martin den bahsederken aklıma neşeli ve sonsuz bir gitarist olan Paul Gilbert geldi. Acoustic Samurai albumunde bir Dancing Queen coverı var ki mutlaka dinlenmeli. Web sitesini de gezmek eğlenmek için yeterli olacaktır. Sitesini kendisi yapıyor, çocukluk yılları, 80li yıllarda ki moda anlayışı vb konularda kendisiyle zekice dalga geçiyor. Bir ara gidip bakmak lazım. Ben canım sıkıldıkça yeni bir şeyler var mı diye girip bakıyorum sitesine.
Yarın shafta gidecez doğum günüm vesilesiyle. Bir terslik olmazsa "B Planı"nı dinlicez. Ardından da "Acil Servis" var. Kafa götürürse ikisini de dinler eve öyle geliriz. Ama hiç de o modda değilim artık yarın belli olur ne olacağı.
Çok sıkılıyorum hep aynı şeyleri dinlemekten ancak yeni şeylere de tahammül edemiyorum. Herhalde yaşlanmak böyle bir şey. Yenilerden bir parça Maroon5 -funky gitarların hatırına- birazcık da Starsailor'a katlanabiliyorum. Hep böyle oluyor ama 2 parça dinledikten sonra hemen eskilerden bi şeyler koyup playliste öyle takılıyorum.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home