hayat ve müzik

Kendi kendime hayat ve müzik üzerine konuşuyorum. Allah sonumu hayretsin.

Pazartesi, Eylül 25, 2006

Genel Açıklama

Bitişik -de' leri ayrı, ayrı olanları bitişik yazdığımın ve Türkçe'nin her türlü imla kuralını ihlal ettiğimin farkındayım. Yazarken bunlarla uğraşamayacak kadar sıkılgan bir kişiliğe sahibim.

Kaş yapalım derken...

Her hafta Çarşamba günleri arkadaşlarımla basketbol oynuyoruz. Bir içeri yüklenme esnasında gözüme bir parmak girdi. Acayip canım yandı. Zaten her hafta gecenin bir yarısı gidip top oynamaya üşenen bünye de bu parmak etkisini gösterdi ve basketbolu bir daha bırakmaya karar verdim.

Yok yok sadece ara veriyorum. Sakatlık yaşamak istemiyorum. Zaten dizimin dönmesi ve ayak bileğimin burkulmayı huy haline getirmesi en azından ellerimi çalışır vaziyette tutma ihtiyacımı körükledi. Öğrenmem gereken 50 tane felan şarkı var. Hazır ellerim tutarken onları aradan çıkarayım. Güzide bir grubumuzun bassçısı Aralık'ta TSK'nın himayesi altına girecek o nedenle bir terslik olmazsa 6 ay kadar yerine geçici olarak ben bakacağım.

Haydi hayırlısı. Sayılı gün çabuk geçer. Kazasız belasız gidip gelmesi dileğiyle.

Bunun dışında ŞAKA ya da ŞAKKA PROJECT diye bir proje var ki onun da gidişatı bu işlerle senkronize olacak gibi görünüyor. Her zamanki gibi allah sonumuzu hayır etsin deyip girişiyoruz, bakalım ne olacak.

Hoşgeldin Mehmet Alp


Sevgili arkadaşlarımız Ertolga ve Tuba'nın sarımı sarı bir bebekleri oldu. Allahın Adapazarı'ndan gelip Acıbadem'de doğum yapan bu sevgili arkadaşlarımızı kutlar, Mehmet Alp'le beraber ömür boyu sağlık, mutluluk ve bolca Galatasaray şampiyonluğu görmelerini dileriz.

Hem babasının fasa fiso bir Galatasaray'lı olması (fener tribününden maç izler kendisi) hem de annesinin fenerli oluşu ve kendisinin de Kadıköy doğumlu olması nedeniyle bir fenerbahçeli olacağından hiç şüphemiz yok. Biz kendisini Galatasaray'lı yapmak için sarı-kırmızı hediyelere boğacaz tabi ki ama anne gibi büyük bir rakibi ekarte çok zor olacak.

Fenerbahçe nin etkili olduğu anadolu topraklarında oturmayıp Avrupa da Galatasaray'ın söz sahibi olduğu yerlerde otursalar Galatasaray'lı yaparız ama bu şekilde çok zor görünüyor. Neyse Fener'li olsun ki onla da dalga geçelim. Zaten Mehmet Alp'in dünyaya gelişinin tek bir nedeni var o da bundan 15 sene sonra Ertolga'nın balkonunda veya Antalya'da bizim evin balkonunda rakı içen babası ve arkadaşlarına bakkala gidip rakı almak.

Mehmet Alp'in fotosunu çekemediğimiz için benim Mehmet Alp'in pipisinin boyunu görünce geçirdiğim şok sırasında çekilen fotomu koydum. İdare edeceksiniz artık. Yakın zamanda Mehmet Alp efendinin de fotoları gelmeye başlar.

Ve Sonrası...

Kaçtır bir iki cümle yazayım blog uma diyorum ama Whitesnake konserinden sonra hayata dair her şey o kadar boş gelmeye başladı ki hiç bir şeyle uğraşmak istemez oldum. Neyse ki bu gazda boş çıktı ve yine buralara bir şeyler yazarak deşarj olmaya ya da salak salak kendi kendime konuşmaya başladım. Bla bla...

Geçen süre zarfında Nanik Atak dağıldı gibi bir şeyler oldu. Üstüne o kadar konuşuldu ki valla ne olduğunu tam olarak bende bilmiyorum. Aslında grubu dağıttık ama ondan sonra bir u-turn oldu ve biz ayrılmış felan olduk. Neyse işte sonuçta sound biraz değişir ama şarkılar felan aynı olduğu için Nanik Atak'ı dinleyen beğenenler varsa devam etsinler. Herşey yerli yerinde duruyor. Site bile yerinde www.nanikatak.com bunun dışında Nokia Supersound'a da katıldılar. Girin oy verin destekleyin ne bileyim bir şeyler yapın. Biz yapamadık bari siz yapın.

Ps: Başlığı yazarken aklıma Ve Ötesi... albümü ile İlhan İrem geldi. Hakkaten bir İlhan İrem vardı ne oldu ona? Bu aralar Açıkhava'da konseri felan varmış. Meraklısına ışık ve sevgiyle duyurulur. Muhahaha